BESİN ETİKETLEME? - DİYETİSYEN BÜŞRA UZUN – ANKARA
Temelde bizim için besinler tabi ki sağlıklı olanlar ve sağlıksız olanlar olarak gruplandırılabilir ANCAK besinleri tüketme şeklimiz,sıklığımız o besine olan yaklaşımımız onu "etiketleme" biçimimiz o besinin bize olan etkisini de direkt etkiliyor. Ne demek istiyorum?
Düşünün ki bir diyet listeniz var ve siz tam dikkat bu listeye uyuyorsunuz ve bir kutlamaya davet edildiniz 1 dilim pasta ikram edildi o pasta temelde baktığınızda birçoğumuz için uzak durulmaya çalışılan bir besinken bir dilimi sizi hüsrana uğratmayacak kadar da masum çünkü bunu sık sık yapmıyorsunuz zaten hali hazırda devam ettiğiniz bir diyet listeniz mevcut yarın kaldığımız yerden devam yani pastayı etiketlemedik, yediğimiz 1 dilim pastadan pişmanlık duymadık. Ha genelde olan durum nedir 1 dilim pasta yedik diyet bozuldu ee bozuldu bozulmuşken canımız ne isterse mideye indirelim bakış açısıdır. Bu yüzden pastayı kötü besin olarak etiketlemedik sadece dikkat ettik alışkanlık haline getirmedik.
Bir de bunun olumluyu olumsuza çevirme hali var. Ne mi demek istiyorum?
Örneğin canımız deli gibi çikolata istiyor dönemimiz geldi yememiz lazım ama ne evde çikolata var ne de olsa da yememek için koltuk kemirmeye razı bir haldeyiz niye çünkü diyetimiz bozulacak diye korkuyoruz, aslında 1-2 kare bitterden hatta sütlü/beyazdan bile bir şeycik olmaz yeter ki aşırıya kaçmayın. Biz çikolata yemek yerine nasılsa sağlıklı diye 8-10 tane gün kurusunu mideye indiriyoruz. Unutmadan hatırlatayım 3-4 adet gün kurusu 1 porsiyon meyvenin kalorisine denktir. Nasılsa sağlıklı diye sınırsız yeme hakkımız olmadığını da gözden kaçırmamak lazım. Yani "iyi besin" diye etiketlediğimiz aslında bizim için "kötü" duruma gelebilir.
Kıssadan hisse etiketlemeden neyin ne olduğunu bilerek yaklaşmak daha faydalı unutulmamalıdır ki hepimiz insanız canımız tatlı da isteyecek tuzlu da sınırı aşmadıkça kendimizi yormadıkça alışkanlık haline getirmedikçe hayati bir önemi yok.
Diyetisyen Büşra Uzun
Ankara Diyetisyenleri
Düşünün ki bir diyet listeniz var ve siz tam dikkat bu listeye uyuyorsunuz ve bir kutlamaya davet edildiniz 1 dilim pasta ikram edildi o pasta temelde baktığınızda birçoğumuz için uzak durulmaya çalışılan bir besinken bir dilimi sizi hüsrana uğratmayacak kadar da masum çünkü bunu sık sık yapmıyorsunuz zaten hali hazırda devam ettiğiniz bir diyet listeniz mevcut yarın kaldığımız yerden devam yani pastayı etiketlemedik, yediğimiz 1 dilim pastadan pişmanlık duymadık. Ha genelde olan durum nedir 1 dilim pasta yedik diyet bozuldu ee bozuldu bozulmuşken canımız ne isterse mideye indirelim bakış açısıdır. Bu yüzden pastayı kötü besin olarak etiketlemedik sadece dikkat ettik alışkanlık haline getirmedik.
Bir de bunun olumluyu olumsuza çevirme hali var. Ne mi demek istiyorum?
Örneğin canımız deli gibi çikolata istiyor dönemimiz geldi yememiz lazım ama ne evde çikolata var ne de olsa da yememek için koltuk kemirmeye razı bir haldeyiz niye çünkü diyetimiz bozulacak diye korkuyoruz, aslında 1-2 kare bitterden hatta sütlü/beyazdan bile bir şeycik olmaz yeter ki aşırıya kaçmayın. Biz çikolata yemek yerine nasılsa sağlıklı diye 8-10 tane gün kurusunu mideye indiriyoruz. Unutmadan hatırlatayım 3-4 adet gün kurusu 1 porsiyon meyvenin kalorisine denktir. Nasılsa sağlıklı diye sınırsız yeme hakkımız olmadığını da gözden kaçırmamak lazım. Yani "iyi besin" diye etiketlediğimiz aslında bizim için "kötü" duruma gelebilir.
Kıssadan hisse etiketlemeden neyin ne olduğunu bilerek yaklaşmak daha faydalı unutulmamalıdır ki hepimiz insanız canımız tatlı da isteyecek tuzlu da sınırı aşmadıkça kendimizi yormadıkça alışkanlık haline getirmedikçe hayati bir önemi yok.
Diyetisyen Büşra Uzun
Ankara Diyetisyenleri