DOĞAL YOLDAN NASIL KİLO VERİLİR (21 TANE EVDEKİ ÇÖZÜMLER)

blog yazısı ekle !

DOĞAL YOLDAN NASIL KİLO VERİLİR (21 TANE EVDEKİ ÇÖZÜMLER)

Edindiğim bilgilere dayanarak diyebilirim ki kilonuzu kontrol etmek için iki doğru yöntem vardır. Bunlardan biri egzersiz yapmak ve diğeri de sağlıklı beslenmektir. Kilo verilirken aslında sihirli bir tarif yoktur. Şimdi muhtemelen merak içindesiniz. Sadece egzersiz ve doğru beslenme ile hayalinizdeki görüntüye kavuşmanız imkansız mı? Kesinlikle değildir. Şimdi vereceğimiz listeyi bir kenara yazın ve esas amacınıza ulaşmak için doğal ilacınızı bu şekilde elde edin. İyi beslenip, daha fazla egzersiz yaparak ve bu listeyi hayatınıza ekleyerek sürecin ne kadar hızlandığını göreceksiniz. Kilo alma ve vermeye katkısı olan birçok faktör vardır. Aşağıda bu faktörlerin büyük bir kısmını kaydetmiş olacaksınız.




Devam etmeden önce vücudunuzun hangi süreçlerden geçtiğini basit bir şekilde anlamanız gerekmektedir. Yağ (protein ve karbonhidratla) enerji ile depolanır ve bu süreç basittir. Kalori de yağda, karbonhidratta ve proteindeki potansiyel enerjidir. Vücudunuz yağı, birçok kimyasal süreçle enerjiye çevirir ve fazladan enerji (kalori) vücudunuzda depolanır.

Kilo vermek için aldığınız enerjiden (veya kaloriden) daha fazla enerjiyi harcamanız gerekmektedir. Aldığınız enerjiden fazlasını kullandığınızda, vücudunuz depolanan yağları enerjiye çevirir. Böylece yağ hücreleri küçülmeye başlar. Yağ kaybolmaz. Sadece suyun buhara dönüşmesi gibi şekil değiştirir. Bu temel süreçken, genetik ve çevresel faktörleri de göz önünde bulundurmanız gerekmektedir. Bu sürecin nasıl ilerleyeceği de tamamen kişiden kişiye değişiklik göstermektedir.


1977 yılında Kayseri'de doğdum. Lisans eğitimimi Hacettepe Üniversitesinde tamamladım. İntern diyetisyen olarak Hacettepe Yetişkin Hastanesi , Hacettepe Çocuk Hastanesi ve Zekai Tahir Burak Kadın -Doğum ve Çocuk hastanesinde ihtisasımı tamamladım.2000 senesinde diyetisyen olarak mezun oldum.16 yılllık mesleki tecrübemle Klinik diyetisyenliği, Poliklinik diyetisyenliği , Diyaliz diyetisyenliği ve Kurum diyetisyenliği görevleri yaptım.2013 yılında Gazi Üniversitesinde Obezite diyetisyenliği sertifikası aldım.Aynı yıl Başkent Üniversitesinden Kardiyoloji Diyetisyenliği sertifikası aldım.Beslenme ve Diyetetik bilimi ile ilgili birçok eğitim toplantılarına iştirak ederek mesleğimde en doğru bilgileri keşfetmeye devam ediyorum. Uzun yıllar özel bir üniversite hastanesinde çalıştıktan sonra kendi beslenme danışmanlık merkezimi açmaya karar verdim. Özellikle obezitede diyet danışmanlığı , bireysel diyet danışmanlığı, hastalık durumunda tıbbi beslenme tedavisi, gebe ve emzirme döneminde beslenme, sporcu beslenmesi ve eliminasyon (gaps diyeti,glütensiz diyetler,kan grubu diyetleri,besin intolerans test diyetleri) diyet tedavileri ile ilgileniyorum.

Hayatı keşfetmeye devam ediyorum, bu keşifte Sola Unitas ile tanıştım. ICF onaylı Yaşam koçluğu eğitimime devam ediyorum.

Türkiye Diyetisyenler Derneği (TDD) üyesiyim.

Sağlıklı yaşamın temelinde düzenli beslenme ve beslenme alışkanlıkları bulunmaktadır.Bu düzen bozulduğu takdirde tedavisi çok uzun sürebilecek,hatta imkansız derecede zorlaşabilecek hastalıklara yakalanmanın yolu açılmış olmaktadır.

16 yıllık klinik diyetisyenliği tecrübemle; hayatınızda önemli bir yeri olan beslenmenizi keşfetmenize,ne yiyip ne içtiğinizi farketmenize ,tercihleriniz noktasında -optimum beslenme koçluğu - yapmak için sizleri Ekol Diyet Danışmanlık ofisime bekliyorum.
devamını oku...
Adres: Mehmet Akif Ersoy Mah. 294. Sokak Wings Ankara Plaza B Blok No:13 Yenimahalle - Ankara

Diyetisyen Elif Beyza Kaya

Çukurambar

devamını oku... Adres: Ufuk Üniversitesi Caddesi Kızılırmak Mahallesi No:8 Kat:8 Farilya İş Merkezi Çankaya - Ankara

Diyetisyen Büşra Yılmaz

Pursaklar

Profesyonel ekip eşliğinde, uzman diyetisyenlerin sizlerle VIP ilgilendiği bir hizmet düşünün. Sağlıklı yaşamayı kendinize hedef olarak belirlemenizde yardımcı olacak olan bu uzman ekip sadece sizin mutluluğunuz ve ideallerinizi göz önünde bulundurur. Mutluluğun ve kahkahaların kalori yaktırdığına inanıyoruz. mutluluğunuz ve şen kahkahalarınız için sizleri ofisimize bekliyoruz.devamını oku... Adres: Tevfik İleri Mahallesi Emek Caddesi No:14 MyPlaza 3. Kat Daire 26 Pursaklar Ankara

G Well Sağlıklı ve Sürdürülebilir Yaşam Merkezi

Ümitköy

  • G-Well Sağlıklı ve Sürdürülebilir Yaşam Merkezi 2021 yılı Aralık ayında Uzm.Dyt. Güler TOSUNBAYRAKTAR tarafından kurulmuştur. Meslekteki 18 yıllık bilgi ve deneyimimi siz değerli danışanlarımla buluşturabiliyor olmanın mutluluğu içerisindeyim. Kurumumuza iletişim numaralarımızdan 7/24 ulaşabilir ücretsiz öngörüşme randevusu oluşturabilir, detaylı bilgi alabilirsiniz.
devamını oku...
Adres: Ümit Mahallesi 2494 Cadde Çamlıca Bulvar Sitesi No:5/2 Ümitköy-Ankara

Diet Works Beslenme Danışmanlığı - Yenimahalle

Yenimahalle

DietWorks Beslenme Danışmanlığı

Sizin Hedefiniz Bizim İşimiz…

DietWorks, Yenimahalle başta olmak üzere 8 farklı şubesi ve birbirinden deneyimli diyetisyen kadrosuyla yüz yüze ve online olarak hizmet veren Türkiye'nin en büyük Beslenme Danışmanlığıdır. Yüz yüze veya online tüm randevularınızda ilk görüşmeleriniz ücretsiz olarak gerçekleştirilmekte olup, yüz yüze görüşmelerimize özel tüm şubelerimizde her seans vücut ölçüm ve analizleriniz gerçekleştirilmektedir. Vücut analizi, Dünya Sağlık Örgütü referans değerleri baz alınarak yağ/kas ölçümü yapan, metabolik değerleri ölçümleyen TANİTA Perfecto Plus ile yapılmaktadır.

DietWorks Beslenme Danışmanlığı gelişim çağında olan ve özellikle pandemi süreci sonrasında kilo problemi yaşayan 9-16 yaş çocuklardan her yaş grubunda yetişkinlere, gebelik süreci devam eden ya da emziren annelere, polikistik over, hashimato, hipotiroidi-hipertiroidi, tip 2 diyabet gibi sağlık problemleri nedeniyle sağlıklı ve doğru beslenmeye ihtiyaç duyan bireylere kadar geniş bir yelpazede danışanlarımıza hizmet vermektedir. Ayrıca gerçekleştirilen görüşmelere bağlı olarak haftalık kişiye özel beslenme programları hazırlanmaktadır.

Sağlıklı yaşam ilkesi ile akademik araştırmaları yakından takip eden diyetisyenlerimiz, bilimin ışığında, çeşitli lokasyonlarda toplumun bilinçlenmesi için seminerler, workshoplar düzenlemekte, tüm Türkiye'nin doğru bilgiye ulaşmasını hedeflemektedir.

Detaylı bilgi ve randevu için Yenimahalle ve diğer şubelerimizi ziyaret edebilirsiniz.



devamını oku...
Adres: Kanuni Sultan Süleyman Bulvarı 5387.Cadde Yenimahalle-Ankara

Uzman Diyetisyen Büşra Yılmaz

Çukurambar

devamını oku... Adres: Kızılırmak Mahallesi 1425 Cadde No:31/1 Çukurambar-Ankara

Ataform Diyet

Eryaman

Yakın Doğu Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden burslu olarak başarı ile 2019 yılında mezun oldum. Şu anda Ankara'da , Ortak Kurucusu olduğum Ataform Diyet ve Spor merkezinde hem klinik hem sporcu beslenmesi yüz yüze ve online diyet danışmalık hizmeti vermekteyim. Bunun yanında diyetisyen öğrencileri ve diyetisyenlere özel eğitimler vermekteyim. Diyet ve Araştırma Birliği yönetici ekibinde de aktif olarak görev yapıyorum.

AKNE VE GÜNCEL TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

Cilt sağlığı, kişilerin parmak izi gibidir. Vücudun içten gelen sorunlarını özellikle beslenme ilişkisini yakından etkilendiği bilinmektedir. Diyetle alınan besin öğeleri kişilerin deri (epidermis ve dermis) sağlığının normal çalışmasını sağlar . Beslenme yetersizliği, diyette dengesizlik, toksik maddeler cildin dengesini bozabilir.

Akne Vulgaris, nedeni birçok faktöre bağlı derinin kronik inflamatuar bir hastalığıdır.(1) Çeşitleri, komedon (iltihabi olmayan yağ bezeleri) , papül (iltihabi akneler kabartı), püstül(sivilce), kist(kese) şeklinde görülmektedir. (1,4)

AKNENİN 4 ANA NEDENİ:

Artmış sebum üretimi

P.acne (Propionibacterium acne) bakterisinin ciltte çoğalması

Gözeneklerin tıkanması(foliküler keratinizasyon)

İnflamasyon (1,2,4,5)

Ve diğer rol oynayan faktörler ;

Beslenme

Hormonal bozukluklar (pkos)

Stres (1,2,5)



AKNE VE BESLENME

Akne tedavisinde diyet önemli bir etkendir . Diyetin akne üzerinde etkisi üç yönden ele alınabilir:

BATILI DİYET TARZI (yüksek glisemik indeks(Gİ)ve yüksek glisemik yük(GY))

Yüksek miktarda ve rafine edilmiş karbonhidrat tüketiminin akne patogenezinde anahtar rol oynadığı bilinmektedir.(1) Yüksek glisemik yüklü diyetlerin akne alevlenmesi üzerine etkisi birkaç plasebo ve vaka-kontrollü çalışma ile teyit edilmiştir. (1,5)

Yüksek glisemik yük içeren karbonhidratların kronik tüketimi, uzun vadede hiperinsülinemi ve insülin direncine yol açabilir. (1,5)

Glisemik indeks (Gİ) karbonhidrat alımıyla birlikte kan glukozu yüksekliğini, glisemik yük (GY) ise karbonhidrat içeriğine bağlı olarak glisemik indekse ve porsiyon büyüklüğüne göre etki eder. (1,5) Kısaca yüksek Gİ/GY diyet, insülini ve IGF-1(insülin benzeri büyüme faktörü-1) aktivitesini artırır. Uzun süreli hiperinsülinemi yağ bezi ve foliküler keratinizasyonu etkiler ve IGF, IGFBP-3 yolları içeren sinyal kaskadını başlatır ve IGFBP-3 aktivitesinde azalmaya neden olur. Azalan IGFBP- 3, IGF-1 biyoyararlanımının artmasına neden olur.(1,5)

Bireylerin diyetlerinde enerjinin karbonhidrattan gelen yüzdesinin akne lezyonlarının sayısına etkisini değerlendiren bir çalışmada diyet enerjisinin karbonhidrattan gelen oranının %45'den daha az olmasının akne lezyonlarının sayısını azalttığı belirtilmiştir (Smith ve diğ., 2008)(5)

Süt Tüketimi

Süt düşük Gİ'i olmasına rağmen, süt IGF-1 içermekte ve bu içerikte sütün yağsız kısmında yer almaktadır ve süt tüketiminin artışı kanda IGF-1'in artışına neden olur. Bu nedenle yağsız süt ve süt tüketimi akne oluşumu, gözeneklerin tıkanması ve akne sayısını etkilemektedir.(1,4) İnsülin ve IGF-1 , yumurtalık ve testislerde androjenlerin sentezini uyarır ve erkek hormonlarına(androjenler)bağlıyağ üretimini artırır. Akne tedavisinde yağsız süt eliminasyonu yapılmalıdır. Diğer tam yağlı süt ve süt ürünlerinde kısıtlama yapılmalıdır. (1,2,4,5)

OMEGA-6 VE OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİ TÜKETİM ORANI

Cildimiz yağ alımı ile doğrudan ilişkilidir. Hücre zarı lipitlerden oluşmaktadır. Elzem yağ asitleri ω-3, ω-6, ω-9 doğrudan hücre yapısına yani cilt yapısına girerler.(1) ω-3, EPA ve DHA içeriği ile cilt inflamasyonlarına karşı kullanılırlar.(1) Besinlerle ω-6 ve ω-3 (ÇDYA) yağ asitlerinin tüketim oranı inflamasyonu etkileyen en önemli diyet faktörüdür. Günümüzde yaygınlaşan batı diyet tarzı ω-6 yağ asidinin daha yüksek olması ve işlenmiş yiyeceklerle birlikte ω-3 yağ oranına göre daha baskın olmasına neden olmaktadır. Batılı olmayan diyet tarzında ω-6/ω-3 oranının 2:1-3:1 arasında olduğu bilinirken, günümüz batı diyetlerinde ω-6/ω-3 oranı 10:1' e kadar çıkmıştır.(1) Proinflamatuar stokin üretimini artırarak akne gibi çeşitli inflamatuvar hastalıklara yol açar. (1,2,5)

Akneli hastalarda, diyetler ω-3 yağ asitlerinin artırılması inflamatuvar sitokinlerin üretilmesini engeller ve özellikle kistik sivilcelerin şiddetini %70 oranında azaldığı gösterilmiştir. İşlenmiş besinler, süt tüketimi ,rafine şeker ve rafine edilmiş et ürünleri yerine tamamen mevsiminde tüketilen taze sebzeler ve meyveler , yağsız et,tavuk,balık ürünleri ile beslenme örüntüsü değiştirilmelidir. (1,2,5)



ANTİOKSİDANLAR

Antioksidanların kollajen ve elastin gibi cildin yapısını destekleyerek serbest radikal hasarını azaltmak, güneşten korunma, bakteriyel enfeksiyona karşı direnç ve vücudun savunma mekanizmasını destekleyen en önemli içeriklerdir. (1)

A vitamini: Retinoik asit, dışarıdan gelen zararlı Ultraviyole (UV) ışınlarına karşı koruma , inflamasyon ve deri kalınlaşmasını önler . (özellikle ufak çukur görünümü selülit denilen yapıyı azaltmaya ve düzenleyici etki gösterir.)(1,3)

C vitamini: Prokollajen prolin için kofaktördür. Kollajen sentezi için şarttır. (1)

Çinko: Hasarlı dokuda fibroblastların çoğalmasını sağlar, kollajen sentezini destekler ve yara iyileşmesinde etki gösterir. Çinko reaktif oksijen türlerini engelleyerek doku hasarını azaltır. (1,2)

Selenyum: Doku elastikiyeti sağlarken glutatyon peroksidaz enziminin yapısında bulunur ve hücreleri oksidatif stresten korur. (1,2)

Hyaluronik asit: Deri dokusunda jel formda bulunur ve deriyi nemlendirir. Mekanik ve kimyasal hasaea karşı tampon görevi görür. Özellikle hava kirliliği ve güneş ışığının zararlarından koruyarak aynı zamanda yaşlanma ile birlikte vücutta azalır. (2)

Koenzim Q10: Kozmetik ürünlerde sentetik formda bulunur. Derinin nemli kalması, kırışıklıklar, UV hasara bağlı gelişen cilt hasarında düzelme sağlar. (2)

Çay özleri: Birçok sebze ve meyveye göre daha fazla antioksidan etkiye sahiptirler. En bilinen ve etki gösteren yeşil çay içeriğindeki epigallokateşin(EGC),epigallokateşin-3 gallat (EGCG) UV ışınlarına karşı koruyucu, akne şiddetini azaltma ve sakinleştirmede etkili olduğu gözlemlenmiştir. Akne tedavisinde çeşitli ürünler ile yardımcı cilt yüzeyinde iyileştirici etki gösterir. (6)

Zerdeçal: Kurkumin ana etken maddesi, anti-inflamatuar, kollajen sentezi, hücre çoğalması ve yenileme, hızlı yara iyileşmesi ve reaktif oksijen türlerini azaltarak antioksidan etki gösterir. (1,2)

AKNE TEDAVİSİNİ DESTEKLEYECEK ASİTLER (Dışarıdan kullanılan ürün içerikleri)

Siyah nokta (açık komedon) ve beyaz nokta (kapalı komedon) için:
-Benzoil peroksit
-Retinoid grubu
-Azelaik asit
-Salisilik asit (6,7)

Orta derecedeki sivilceler için:
-Benzoil peroksit
-Retinoid ailesi
-Azelaik asit

Nodül ve kist şeklinde görülen akne için:
-Isotretinoin (Roaccutane)
-Hormonal terapi (Kadınlar için)
-Antibiyotik tablet
(6,7)
Ancak bunlar dışında onaylanmış farklı tedavilerde var. Örnek olarak lazer/LED ışık terapisi veya kortikosteroid enjeksiyonu gibi. Lütfen bunlar için dermatologunuza başvurun.



Kaynakça

1-H.Ü. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi Cilt:5, Sayı:1, 2018 doi: 10.21020/husbfd.337532

2-Turk J Dermatol 2012; 6: 138-49 • DOI: 10.5152/tdd.2012.31

3-Bremner JD, Shearer K, Mc Cafery P. Retinoic acid and affective disorders: the evidence for an association. J Clin Pschiatry 2012;73:37-50.

4-Melnik Linking diet to acne metabolomics, inflammation and comedogenesis: an update. Clin Cosmet Investig Dermatol 2015; 8: 371-88.

5-Emiroğlu N, Cengiz FP, Kemeriz Insulin resistance in severe acne vulgaris. Postepy Dermatol Alergol 2015; 32(4): 281-285.

6-Significance of diet in treated and untreated acne vulgaris, Adv Dermatol Allergol 2016; XXXIII (2): 81–86

7-Practical management of acne for clinicians: An international consensus from the Global Alliance to Improve Outcomes in Acne . J Am Acad Dermatol 2018 Feb;78(2 Suppl 1):S1-S23.e1.


Dyt. Şeyma YALÇIN ALMASALMAH

HER YÖNÜYLE KETOJENİK DİYET

KETOJENİK DİYET NEDİR?

En popüler kilo kaybı sağlayan alternatif diyet yöntemi olarak görülen düşük karbonhidratlı diyetler arasındadır. Ketojenik diyet neredeyse bir yüzyıldır epilepsi gibi nörolojik hastalıkların tedavisi için kullanılmaktadır. KD, günlük 50 gram'dan az karbonhidrat tüketimi olarak tanımlanır. Bu konuda gerçekleştirilen araştırmalar ketojenik diyetin epileptik çocuklarda nöbetlerinde büyük azalmaya neden olabileceğini ortaya çıkarmıştır. Bununla birlikte sonradan ketojenik diyetin özellikle metabolik, nörolojik veya insülinle ilişkili hastalıklarda birçok sağlık yararı sağlayabileceğine dair sonuçlar veren çeşitli araştırmalar gerçekleştirilmiştir. Ketojenik diyet, çok düşük karbonhidratlı, yüksek yağlı bir diyettir. Karbonhidrat alımını büyük ölçüde azaltmayı ve onu yağ ile değiştirmeyi içermektedir. Epilepsi tedavisinde uygulanan 1 g/kg/gün protein, 10-15 g/gün karbonhidrat ve kalan enerjinin yağlardan karşılayacak şekilde planlanarak uygulanır. Karbonhidratlardaki bu azalma, vücudu ketozis adı verilen metabolik bir duruma sokar. Daha sonra vücut, beyin için enerji sağlayabilen moleküller olan yağları ketonlara dönüştürmeye başlar. Sonuç olarak vücut ve beyin karbonhidrat yerine yakıt için yağ ve ketonları yakmada verimli hale gelir. Kaliteli yağlar açısından zengin, protein açısından yeterli ve net karbonhidratlar (toplam karbonhidrat eksi lif) bakımından düşük bir diyet tüketen vücudun metabolizması, karbonhidrat yerine ana yakıt kaynağı olarak yağı kullanmaya başlar. Bu değişimin hem hastalar hem de sağlıklılar için metabolizma üzerinde derin etkileri vardır. Diyet, birçok nörolojik durumu ve metabolik bozukluğu iyileştirmek veya tersine çevirmek için umut vaat ediyor. Sağlıklı kişiler için diyet, kronik hastalığı önlemenin yanı sıra biliş ve vücut kompozisyonunu (yani yağ kaybı) optimize eden bir aracı temsil eder.(1,3,7)



Ketozis nedir?

Ketoz terimi, yağın kullanılabilir enerjiye parçalanmasının, keton cisimcikleri veya kısaca ketonlar olarak adlandırılan bir yan ürününü ifade eder. . Ketozis, çok düşük karbonhidrat alımına bağlı olarak gerekli olan glikozun yağ asitlerinden ve depo yağlardan kullanılmasıyla kan keton seviyelerinin normalin üzerine çıktığında vücut ketozise girer. Ketoz, kan keton seviyelerinin>5 milimolar / L olması olarak tanımlanır.

.

Vücudumuz normalde ana enerji kaynağı olarak glikozu kullanır. Besin alımı ile alınan karbonhidrat kaynakları glikoza çevrilerek metabolizmaya katılmaktadır. Örneğin; patatesteki nişasta glikozdan oluşur. Glikoz molekülleri glikojen olarak kaslarımız ve karaciğerimizde depolanır. Bu depolanan glikojen yıkılarak glikozlara çevrilir. Bu glikozlar da enerji olarak kullanılır. Vücudumuza aldığımız karbonhidratın kısıtlanması belli bir süre sonra glikojen depolarını ( 2-3 gün) içerisinde tüketir.

Bu depolar tükendikten ve vücudun kullanacağı glikoz kaynağı azaldığından vücut hayatta kalmak için başka bir enerji kaynağına ihtiyaç duyar. Bu nedenle ikincil enerji kaynağı olan yağ depolarımızdan enerji sağlanmaya başlanır. Kan glikoz seviyeleri düşmesi ile beyne gerekli olan enerjiyi sağlamak için karaciğer yağ moleküllerinden ketonları üretmeye başlar. Keton cisimleri karaciğerde üretilir ve iki tiptedir: asetoasetat ve β-hidroksibutirat.

Ketonlar vücuda ve beyne gerekli enerjiyi sağlar. Ketojenik bir diyette, vücudunuz insülin seviyelerinde azalma ve artan yağ parçalanması dahil olmak üzere birçok biyolojik adaptasyona uğrar.(4,6,7)

KETOZİSE NASIL GİRİLİR?

Tam ketozise girmeden önce genellikle 7-30 gün gerekir. Vücut ketozise girdiğinde, enerji için kullanmadığı fazla ketonlar idrar ve nefes ile atmaktadır. Asetoasetat, aseton ve beta-hidroksibutirat idrarda, kanda ve nefeste ölçülebilir. Ketojenik diyetin olumlu etkilerini gözlemleyebilmek için 3-4 ay gibi bir süre diyet devam ettirilmelidir(4,7)

Ortalama bir yetişkin için 48 saatlik bir oruç genellikle ketozise neden olur. Bu oruçtan sonra, klasik ketojenik diyeti uygulamak, ketozda kalmanızı sağlar. Oruca ilk gün yatmadan en az 3 saat önce başlamanızı ve 2 gün sonra aynı saatte yemek yenilmelidir. Ketojenik diyet,yüksek yağlı, orta düzeyde protein ve çok düşük karbonhidrat diyeti uygulamak ketozise neden olur ve bu süreç minimum 2-3 hafta içerisinde gerçekleşir. (4)

KETOJENİK DİYET İÇERİĞİ NASIL OLMALIDIR?
Ketojenik diyet, aslında ketojenik ve antiketojenik besinlerin belirli oranda tüketilmesi ile uygulanır. Vücutta Ketojenik/Antiketojenik (yağ/karbonhidrat+protein)oranın 1.5:1 şeklinde olması ketozis oluşması için yeterlidir. Ancak etki gösterebilmesi için Ketojenik/Antiketojenik oranın en az 3:1 oranında olması gerekir. Kas kütlesi korunumu için bireyler ortalama 1.0-1.2 g/kg/gün protein tüketmelidir. Diyette kullanılan yağ türü önemlidir. Bitkisel yağ kaynakları tercih edilmelidir.(1,6)

Ketojenik diyetler yalnızca klinik gözetim altında yapılmalıdır.

KETOJENİK DİYET TÜRLERİ:

Standart ketojenik diyet: 4:1 oranındadır. %80 yağ, %15 protein,%5 karbonhidrat oranı uygulanır. (1,5)

Yüksek Proteinli ketojenik diyet: Standart ketojenik diyete benzer ancak protein oranı daha yüksektir. %60 yağ, %35 protein ve %5 karbonhidrattır.

Döngüsel ketojenik diyet: Bu diyet profesyonel vücut geliştirme ve fitness yapan sporcuların sıklıkla uyguladığı bir yöntemdir. Haftanın 5 günü standart ketojenik diyet ve geri kalan 2 günü ise yüksek karbonhidrat alınan bir beslenme şeklidir.

KETOJENİK DİYET VE KİLO KONTROLÜ

Vücutta birincil yakıt kaynağı olarak glikoz kullanıldığı için karbonhidrat alımının sınırlı olduğu diyette yakıt olarak yağ asitlerinin parçalanması ile enerji elde edilir. Yağ asitleri diğer kaynaklara göre (glikoz) 10 kat daha fazla enerji açığa çıkarmaktadır. Ancak yağ asitleri glikoza (karbonhidrat) göre çok daha yavaş okside olmaktadır. Bu nedenle ketojenik diyet, hızlı enerji tüketimi gerektiren durumlarda olumsuz etki gösterebilmektedir. Ketojenik diyetle alınan ve depolanmış yağ asitleri glikoza dönüştürülerek yakıt olarak kullanılır. Böylece vücuttaki depo yağ miktarında azalma (lipoliz) ve yağ kütlesinde kayıp gözlemlenir. Çok düşük karbonhidrat alımında vücut depo yağlardan ve yağ asitlerinden glikoz yapımına geçer. Diğer diyetlere göre ketojenik diyet ile kilo verme hızı 2 kat daha fazla ağırlık kaybı olarak ve abdominal yağ oranında düşüş gözlemlenmiştir. Gözlemlenen ağırlıktaki azalma büyük çoğunlukla glikojen depolarının boşalması ve vücudumuzdaki su tutulumun atımı olduğu bilinmektedir. (1,3,6)

Ketojenik diyetin normal bir bireyin uygulamasında ağırlık azalmasındaki sebep kalori açığı oluşturulmasından kaynaklıdır. Bunun yanı sıra nörolojik hastalıklarda olumlu etkiler gözlenmiştir.



KETOJENİK DİYETİN VÜCUDUMUZA ETKİSİ



Ketojenik diyetin ayırt edici özelliklerinden biri, kan şekeri seviyelerinde azalma ve ketonlarda artıştır. Yüksek karbonhidratlı bir diyet kan şekeri ve insülin seviyelerini sürekli olarak yükseltebilir bunun yanında ketojenik diyet ,iştahta etkili olan ghrelin, kolesistokinin ve peptid YY hormonlarının konsantrasyonları değişmektedir. Beslenmede enerjinin yağlardan ve proteinlerden sağlanması bireylerde tokluk hormonlarının(leptin,Peptid YY,GLP-1)artmasına neden olmaktadır. (1,6,7)

Ketojenik diyetlerle ketojenik olmayan diyetlerin uygulanmasının kısa vadede ağırlık kaybı üzerinde etkilerinin benzer olduğu ancak uzun vadede yürütülemediği (4 haftadan uzun) belirtilmektedir. Düşük karbonhidratlı diyetler karın bölgesindeki yağlanmayı azaltıcı etki göstermektedir. (1,4)

Ketojenik ve antiketojenik diyetler arasında insülin direnci açısından bir fark yoktur(1,4).

Ketojenik diyet yapılan çalışmalardan bazıları herhangi bir olumsuz etkisinin olmadığını ancak yüksek protein alımının böbrek yetmezliği öncüsünün en önemli nedenlerinden biri olduğunu belirtmektedir. (5,6)

Ketojenik Diyetin çeşitli hastalık durumları için terapatik faydalarını gösteren yüzlerce çalışma yapılmıştır. Başlangıçta epilepsi üzerindeki etkileri için incelenen diyet, şu anda aşağıdakiler dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere, altta yatan metabolik düzensizliği olan çok sayıda hastalık için umut vadediyor:



Epilepsi

Beyin Tümörü / Kanseri

Alzheimer hastalığı

Parkinson hastalığı

Travmatik Beyin Hasarı

Mitokondriyal Hastalık

Otizm

Beyin Sağlığı

Diyabet: Tip-I ve Tip II

Size veya sevdiğiniz birine yukarıdaki hastalıklardan herhangi biri teşhisi konduysa, genetik olarak bunlardan herhangi birini geliştirmeye yatkınsanız veya yaşam tarzınızın veya çevresel faktörlerin bunlardan herhangi birini geliştirme şansınızı artırabileceğini düşünüyorsanız, uzman kişiler ile birlikte ketojenik diyet tedavisi uygulanabilir.

Ketojenik diyet, vücut yağı, HDL kolesterol seviyeleri, kan basıncı ve kan şekeri gibi kalp hastalıklarını ortaya çıkarabilen risk faktörlerini iyileştirebilir. Keto diyetinin Alzheimer hastalığının semptomlarını azaltabildiği ve ilerlemesini yavaşlatabildiği gözlemlenmiştir.(2)

Bunlara ek olarak parkinson hastalığının semptomlarının hafifletilmesine, polikistik over sendromunda önemli bir rol oynayabilen insülin seviyelerini azaltmaya yardımcı olduğuna ve düşük insülin seviyelerinin yanı sıra daha az şeker veya işlenmiş gıdaların kullanılması sayesinde sivilce ve aknelerde azalmaya yol açtığına dair küçük çaplı çalışmalar gerçekleştirilmiştir.(2,6)

Düşük karbonhidratlı diyetlerin zorluklarından biri, daha az sebze, meyve ve tahıl alımına sahip olması ve zararlı olabilecek yağ alımının artmasıdır. Artmış yağ tüketimi ile uzun süreli düşük karbonhidratlı diyetler inflamatuar yolları, oksidatif stresi teşvik etmek ve yaşlanma biyolojik teşvik ileri sürülmüştür.(3,4)

METABOLİZMA

İnsanlarda açlık sırasında kan şekeri seviyeleri karaciğerde glikojenin parçalanmasıyla sürdürülür ve endojen glikozun kas ve de novo üretimi ("Glukoneogenez") ile gerçekleşir.(1,6,7)

Keton cisimcikleri terimi, üç metabolit anlamına gelir: asetoasetat, β-hidroksibutirat ve aseton. Uzun süreli açlık sırasında, yağ asitleri, adipositlerde depolanmıştrigliseritin parçalanmasıyla oluşur (lipoliz).Karbonhidratın azaltılması veyeterli protein alımı serum insülin seviyesinin düşmesine neden olur, bu da serum glukagon seviyesini arttırır.(6,7)

İnsülin / glukagon (I / G) oranı, lipoliz, glikojenoliz ve glukoneogenezin anahtar belirleyicisidir. Yüksek I / G oranı, lipid ve glikojen üretimini uyarır. İnsülin aracılı glikoz akışı, düşük bir I / G oranı glukagon aracılı lipolizi uyarır. Bu nedenle vücuttaki depo yağ miktarı azalmaktadır. (6,7)



YAN ETKİLER

Kabızlık

Kolesterol yüksekliği

Kemik erimesi

Uykusuzluk

Sıvı ve elektrolit dengesinde bozukluk, kalsiyum ve sodyum atımının artması ile osteoporoz riski

Kardiyak aritmiler ile ölüm riski

Merkezi sinir sistemini etkileyerek baş ağrısı, konsantrasyonbozukluğu, sinirlilik

Mensturasyon düzensizliği

Ağız kokusu

Mide bulantısı

Ek olarak, Sebze meyvelerin eksik alınması vücut için gerekli olan kalsiyum, potasyum, magnezyum gibi minerallerin yeterince alınamamasına yol açarak hipertansiyon riskini artırmaktadır. Düşük posa alımı nedeni ile mikrobiyata etkilenir ve bağırsak hareketleri olumsuz etkiler.

KAYNAKÇA :

1. Iacovides S, Meiring RM. The effect of a ketogenic diet versus a high-carbohydrate, low-fat diet on sleep, cognition, thyroid function, and cardiovascular health independent of weight loss: study protocol for a randomized controlled trial. Trials. 2018 Jan 23;19(1):62

2. Włodarek D. Role of Ketogenic Diets in Neurodegenerative Diseases (Alzheimer's Disease and Parkinson's Disease). Nutrients. 2019 Jan 15;11(1). pii: E169.

3. Dashti HM, Mathew TC, Hussein T, et al. Long-term effects of a ketogenic diet in obese patients. Exp Clin Cardiol. 2004;9(3):200–205.

4. Paoli A, Bosco G, Camporesi EM, Mangar D. Ketosis, ketogenic diet and food intake control: a complex relationship. Front Psychol. 2015 Feb 2;6:27.

5. Masood W, Uppaluri KR. Ketogenic Diet. [Updated 2019 Mar 21]. In: StatPearls [Internet]. Treasure Island (FL): StatPearls Publishing; 2019 Jan-. Available from: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK499830/

6-J Clin Endocrinol Metab.2017;102:488-98

7-Endocrine.2016;54:681-90




BAĞIRSAK MANTARI (CANDİDA)

Candida albicans ağızda başlayan sindirim sisteminde yaşayan çok sayıdaki mikroorganizmadan biridir,bir mantardır.

Candida albicans, endojenik(dahili,iç) olan mantar grubundadır.

Sağlıklı bir insan için en önemli etken bağırsak florasıdır.Bağırsak florası, normal doğum sonrasında bebeğin anne vajen florasını yutması ile oluşmaya başlar. Doğumla başlayan ve zamanla olgunlaşan floranın dengesi tüm yaşamsal (beslenme,su,ilaçlar,stres,hastalıklar vb.)faktörlerden etkilenir.

Bağırsak florasının herhangi bir nedenden bozulursa Candida albicans sayısı artmaya başlar ve ''candidiyozis'' olan bağırsak mantar enfeksiyonu ortaya çıkar.

CANDİDİYOZİS'İN GETİRDİĞİ HASTALIKLAR

Candidiyozis tablosunda, normalde tekhücreli olan Candida kontrolden çıkarak çokhücreli,ipliksi ve istilacı şekle dönüşür.

Candida'nın bağırsak duvarına tutunması sonucunda, immünolojik hasar,bağırsak mukozasının geçirgenliğini bozar.

Bağırsak bariyerinin bozulması,besin alerjisi ve besin duyarlılığına yol açmaktadır.

Tam bir Candida analizi için hastanın gaita analizi ve kineziyolojik manuel kas testi kullanılır.

BAĞIRSAK MANTARI(CANDİDA) NEDENLERİ

Bozulan bağırsak florası (Disbiyozis)

İlaç kullanımı (özellikle antibiyotik ve steroidler, ağrıkesiciler )

Aşırı ve kronik stres, gerginlik

Tek yönlü beslenme, hazır besin tüketimi, rafine karbonhidrat ağırlıklı beslenme

Kronik rafine şeker ve alkol tüketimi Candida'nın en öneli etkenlerindendir.

Yeterli su içmemek

Ağız ve diş sağlığının bozuk olması

Vücut yağının normalin üzerinde olması

Diyabet

''Bağırsak florası bozulmadan Candida gelişmez. Bağırsak floranıza önem verin .''

Bağırsak Mantarı (Candida) Semptomları

Yorgunluk

Kaşıntılı , yanan gözler

Beyaz kaplamalı dil

Şişkinlik

Ağız ülseri

Cilt kızarıklıkları

Sinirlilik hali , depresyon

Konstipasyon , diyare , anüste kaşıntı

Kilo verememe

Şekere duyulan sürekli açlık/istek ;bağırsak mantarlarının şeker molekülleri besini olabilir? tüketmesi nedeniyle oluşan bir durumdur .(değiştirebilirim)

Eklem ve kas ağrıları : Mantarların salgıladığı mitotoksinler eklem ve kaslarda yoğunlaşarak ağrılara sebep olur.

KENDİNİZİ KONTROL EDİN

Kendinizde şişkinlik,kabızlık ,aşırı tatlı yeme isteği , sık tekrarlayan ishal , makatta kaşıntıve kızarıklık , ağız kokusu , kronik yorgunluk , konsantrasyon eksikliği , unutkanlık , cinsel isteksizlik , aşırı açlık hissi , kramp ve titreme , burun tıkanmasıbaş ağrısı , eklemlerde şişme ,geçmeyen ve sık tekrarlayan akne , sık idrar yolu enfeksiyon u var ise Candidan şüphelenmelisiniz.

Candida İçin Çözüm

Bağırsak mantarı tedavisi çok yönlü olmalıdır. Candida sadece bir ilaçla öldürmek mümkün değildir. Tedavide en önemli birincil basamak bağırsak işlevinin düzenlenmesi ve tıbbi beslenme tedavisi ile Candida'nın aç bırakılarak bedenin tekrar regüle edilmesini sağlamaktır. Bu nedenle bütüncül bir tedavi yöntemi izlenmelidir.

Tedavi yöntemleri :

1-Bitkisel ve kimyasal ilaç kombinasyonu

2-Rafine karbonhidrat içermeyen yeterli ve dengeli bir beslenme planı

3-Nöralterapi

4-Fiziksel aktivite

5-Kolon hidroterapi

1-Bitkisel ve kimyasal ilaç kombinasyonu : Kişinin gerekli ilaç kullanımı yanında eksik vitamin ve mineral takviyesi yapılması çok önemlidir.

2-Diyet : Yeterli ve dengeli bir beslenme planı aslında tedavi için değil tamamen bir beslenme alışkanlığı edinilmesi ve yaşam şekli haline gelmesi gerekmektedir.



NE YEMEMELİYİZ?

Candida albicans'ın en önemli besini şekerdir. Sofra şekeri ve içeren her tür yiyecek, beyaz un ve türevleri (özellikle kurabiye kek türü besinler pişirilme işleminden dolayı iki kat zararlı hale gelir ) ,her çeşitalkol

Olgun meyveler (Gİ yüksek olanlar dahil ), Glisemik indeksiyüksek kuru meyveler

Pirinç , bulgur ,hazır sirke , soya sosu , mayalandırılmış yiyecekler

NE YEMELİYİZ

  • Mevsimindeki sebzelerin tümü , tüm yeşillikler
  • Kükürtlü besinler; sarımsak,soğan ,pırasa
  • Likopen kaynağı olan ''domates''(kabuklu)
  • Özellikle Se,P,Fe,Zn mineralleri ile A,C,E vitaminlerinden RDA'nın %100-150 oranında alınması gerekmektedir.
  • P kaynağı ; balık , et ürünleri (az yağlı etlerde fosfor oranı daha yüksektir ),kabuklu yemişler (en yüksek kabak çekirdeğinde P bulunur)
  • Zn ; birinci sırada et ürünleri , baklagiller(emilimi azaltan fitatlar için ıslatma,filizlendirme yöntemlerini kullanmalısınız), tohumlar(kenevir tohumu , susam tohumu), kabuklu yemişler (çam fıstığı,yer fıstığı,kaju)
  • Omega-3 yağ asitllerinin diyette mutlaka eklenilmesi gerekmektedir. (1 kişi için porsiyon 165 gram olmalıdır)
  • K.baklagiller(mercimek,nohut) , kabuklu yemişler(ceviz , çiğ badem)



D VİTAMİNİ

D vitamini, hormon benzeri fonksiyonları olan bir grup steroldür.

Yağda eriyen vitamindir. Kalsiferoller olarak adlandırılır. D vitamini etkisi gösteren 10 farklı bileşik vardır. En önemlisi; kolekalsiferol(D3) ve ergokalsiferol(D2) vitaminidir. Benzer yolla metabolize edildikleri için D vitamini olarak ortak isimle anılırlar. D vitamininin diğer vitaminlerden farklı özellikleri vardır. Bunlar;

-Vücutta sentezlenebilirler.

-D3 vitamininin aktif formu yoktur. Ancak bundan aktif formlar meydana gelebilir.

Başlıca görevi; intestinal kalsiyum ve fosfor emilimini sağlayarak parathormon ile birlikte organizmanın fosforve kalsiyum dengesini düzenlemektir.

D vitamini kaynakları

%90-95 kadarı güneş ışınlarının etkisi ile sentezlenir. Marina balığının karaciğer yağı, diğer yağlı balıklar(somon, uskumru, sardalya vb.), süt, yumurta sarısı, tereyağ, tatlı patates, yulaf, brokoli, maydonoz, yosun ve mantar gibi besinler yüksek miktarda D vitamini içerir. Ancak hiçbir gıda maddesi günlük D vitamini ihtiyacını karşılamaya yetmez. En önemli kaynak güneştir.

D vitamini yetersizliğinde

Çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde osteomalazi klinik tablosuna neden olmaktadır.

Kas güçsüzlüğü, kemik ağrıları görülmektedir.

Osteomalaziye biyokimyasal olarak; serum CA normal veya düşük, serum fosfor düşük, PTH yüksek, ALP yüksektir.

D vitamini yetersizliğinde riskli kişiler; koyu renk cilde sahip olanlar, obezite, 65 yaş üzeri olanlar.

BELİRTİLERİ

-Yorgunluk, vücut ağrısı

-Enfeksiyon

-Eklem ağrısı

-Uykusuzluk, baş ağrısı depresyon

-Saç dökülmesi


Ataform Diyet Ve Spor Merkezimizde Erkek-Kadın Fizyoterapistlerimiz danışmanlığında, derslerimiz yapılmakta, antrenmanlar sizin için hazırlanmakta ve fiziğinize yönelik, duruş bozukluğu, bel ağrısı, sırt ağrısı, fiziksel bozukluklar vs. fizyoterapist danışmanlığında egzersiz planlaması yapılmaktadır.




devamını oku...
Adres: Eryaman Mahallesi Subaşı Sokak Ata Apartmanı No:27/A Ata Apartmanı Eryaman-Ankara

Diyetisyen Zehra Minel Güldüren

Çukurambar

devamını oku... Adres: 1443. Cadde 25-E 1071 Plaza E Blok No:6 Çankaya - Ankara

Diyetisyen Selenay Pınar

Çayyolu

Ben diyetisyen Selenay Pınar. Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden 2021 yılında onur öğrencisi olarak mezun olduktan sonra su an çeşitli seminer, konferans ve panellere katılarak kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Selenay Pınar Beslenme ve Diyet Danışmanlığı adı altında bulunan çayyolu'ndaki kliniğimde yetişkin, çocuk, gebe-emzikli, sporcu gibi bir çok alanda hizmet veriyorum. Danışmanlık kapsamında kişiyi beslenme değerlendirme formu ile tanıyarak ve kan parametlerini değerlendirerek kişinin tamamen uyum sağlayabileceği sürdürülebilir beslenme programı oluşturuyorum. Whatsapp üzerinden dilediğiniz zaman iletişime geçebiliyor, değişen yemek rutinlerinize anlık müdahele edip programınıza göre menünüzü revize ediyorum. Siz diyete değil diyet size uyum sağladığında süreç kolaylaşıyor yaşam şekli haline geliyor.

Ayrıca kurumsal beslenme danışmanlığı adı altındaki çalışmalarla kurumlarla anlaşmalar sağlayarak çalışanların sağlığını ve iş verimliliğini artırmayı hedeflemekteyiz.

Vücudunuzun en iyi versiyonunda olmak istiyorsanız tek yapmanız gereken, bize ulaşmak.devamını oku...
Adres: Konutkent Mahallesi 3028 Cadde Elmar Towers C Blok No:8/229 Çankaya - Ankara

Diyetisyen Neva Yeniçeri

Ümitköy

Merhabalar, ben Diyetisyen Neva Melike Yeniçeri 2020 yılında Yüksek ihtisas üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden bölüm 5.si olarak mezun oldum.

Bunun yanı sıra açık öğretim fakültesinde sağlık yönetimi eğitimim devam ediyor. Eğitimim boyunca Ankara'nın seçkin hastanelerinde (Gülhane Askeri Tıp akademisi, Dışkapı Yıldırım Beyazıt hastanesi, Ankara şehir hastanesi) yetişkin beslenmesi, çocuk beslenmesi, gebe beslenmesi, yaşlılarda beslenme, toplu beslenme ve toplum beslenmesi gibi alanlarda staj yapma imkanım oldu.

Bunun yanı sıra mezun olduğum zaman diliminden bu yana online diyet ve beslenme danışmanlığı vermekteyim. Deneyimlerime bir yenisini eklemek ve kendimi geliştirip, alanda tecrübe edinmek amacıyla 8 ay boyunca Ankara'da spor faaliyeti gösteren bir firmanın, 4 ayrı tesisinin diyetisyenliğini yaptım. Mezun olduğum tarihten itibaren işletmesini yaptığım kafemiz Chocomar Chocolate, online diyet görüşmeleri ve ayrı bir çok tesisin diyetisyenliğini yapmak yorucu bir süreç olduğu için bir seçim yapmam gerekiyordu.

Seçimimi zaman, mekan farketmeksizin işimi yapabildiğim online diyet ve Chocomar Chocolate de yapmak istediğim yeniliklerden yana kullandım. Bu süreçlerde yine yoğun tempoya alışan bedenimi doyurmak adına bir şeyler yapmam gerekiyordu yakın zamanda açacağım ofisimde danışanlarıma farklı alanlardada hizmet verebilmek adına fitoterapi ve aromaterapi eğitimleri almaya başladım ve eğitimleri başarıyla tamamladım.

Her zaman biraz daha farklı perspektiflerden bakmak istedim mesleğime bu yüzden hem kültürel hem iş amaçlı yurtdışı gezileri yaptım. Çeşitli televizyon kanallarından gelen bazı davetlere katıldım, seminer ve toplantılarda meslektaşlarımla ve sağlık personeli arkadaşlarımla bir araya gelip istişarelerde bulundum. Süreç biraz uzadı, yüz yüze hizmet almayı bekleyen danışanlarımı biraz beklettim fakat beklediklerine değecek bir beslenme danışmanlığı merkezi ile çok yakında Çayyolu bölgesinde hizmet vermeye başlayacağım.
devamını oku...
Adres: Yaşamkent mah 3149 Sokak No:3 Yaşamkent-Ankara

Diyetisyen Zeynep Eda İmamoğlu

Sincan

Diyetisyen Zeynep İmamoğlu

2018 yılı Gazi Üniversitesi mezunuyumMezun olduktan 3 ay sonra Lokman Hekim Üniversitesi Ankara Hastanesi'nde klinik diyetisyen olarak çalışmaya başladım.

Hastalıklarda beslenme, onkoloji, gebe-emzikli, çocuk-ergen, bebek beslenmesi, yetişkin beslenmesi ve kilo kontrolü alanlarında çalışmaktayım.
2019 yılında katıldığım eğitimler sonrası emzirme danışmanı olma hakkı kazandım ve hastalarıma bu alanda da destek vermekteyim.

Lokman Hekim Hastanesi'nde poliklinik takipleri ve online takipler yapmaktayım.devamını oku...
Adres: Antiçen Mah. Polatlı 2 Caddesi İdil Sokak No:44 Sincan - Ankara

Diyetisyen Esma Güven

Tunalı

Diyetisyen Esma Güven - Hacettepe Üniversitesinden şeref öğrencisi olarak mezun oldum.

"Yetişkin bireylerde fonksiyonel besin tüketim durumlarının değerlendirilmesi" konulu lisans tezim ve "sağlıklı yeni yağlar" konulu lisans seminerim hacettepe üniversitesi tarafından kabul edildi. Öğrenimin boyunca Liv Hospital Ankara Hastanesi, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi, Mendika Catering Şirketi, Hacettepe Üniversitesi Erişkin, Onkoloji ve İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesinde, T.C. Sağlık Bakanlığı Keçiören İsmet Ayturan Aile Sağlığı Merkezinde mesleki deneyimlerde bulundum. Deneyim süreçlerimde Obezite Tedavisi, Onkolojide Beslenme, Diyabet ve Beslenme, Kardiyovasküler Hastalıklar ve Beslenme, Kilo Kontrolü, Toplu Beslenme, Toplum Beslenmesi, Endokrin Hastalıklarda Beslenme, Polikistik Over ve Beslenme, Gebelik ve Emziklilik Döneminde Beslenme, Çölyak, Vegan, Vejeteryan Beslenmesi, Sporcu Beslenmesi, Çocukluk ve Adolesan Çağı Beslenmesi üzerine çalıştım. Öğrenim sürecim boyunca mesleğimle ilgili bir çok kurs ve seminerlere katıldım ve halen katılmakta ve güncel gelişmeleri takip etmekteyim.
2018 yılından beri aktif meslek hayatım ile bir çok danışanımın hayatına dokundum. Eylül 2020'den beri kendi kurduğum beslenme danışmanlığı ve eğitim merkezim ile hayatlarınıza dokunmaya devam ediyorum.

YÜZ YÜZE DİYET PROGRAMI
Haftalık yüz yüze 30 dakikalık görüşmeler yapıyoruz. Profesyonel vücut analizimiz ile vücut yağ, kas, sıvı ve iç organ yağlanması oranlarını analiz ediyoruz.
Sağlık durumu değerlendirmesi yaparak, beslenme alışkanlıklarınıza göre her hafta size özel beslenme programı hazırlıyoruz.
Günlük whatsapp uygulaması ile yediğiniz içtiğiniz tüm besinlerin fotoğraflarını takip ediyoruz. Fotoğraflar üzerinden size beslenmedeki doğru ve yanlışları anlatıyoruz. Sizler de sorularınız olursa yine whatsapp uygulaması ile ulaşabiliyorsunuz.

ONLİNE DİYET PROGRAMI
Online diyet programlarımızda görüşmelerimizi sesli telefon görüşmesi veya whatsapp üzerinden görüntülü görüşme ile yapıyoruz.
Her hafta evdeki tartınızda kilo takibi yapıyorsunuz. O haftaki tartı sonucuna göre her hafta beslenme programınızı güncelliyoruz.
Sağlık durumu değerlendirmesi yaparak, beslenme alışkanlıklarınıza göre her hafta size özel beslenme programı hazırlıyoruz.
Online programlarda aktif süreç yürütebilmek adına whatsapp yoluyla günlük destek sağlıyoruz. Whatsapp uygulaması ile yediğiniz içtiğiniz tüm besinlerin fotoğraflarını takip ediyoruz. Beslenmenizdeki doğru ve yanlışları anlatıyoruz. Sizler de sorularınız olursa bize yine whatsapp üzerinden ulaşabiliyorsunuz.devamını oku...
Adres: Remzi Oğuz Arık Mahallesi Tunus Caddesi Kabalak Apartmanı No:87/3 Tunalı-Ankara

Diyetisyen Nur Türkmen

Çankaya

devamını oku... Adres: Turan Güneş Bulvarı Yukarı Dikmen Mahallesi Yıldız Kule İş Merkezi Kat:8 No:36 Çankaya – Ankara

Diyetisyen Ayşe Durmaz Sağlıklı Yaşam ve Diyet Merkezi

Eryaman

Merhaba ben diyetisyen Ayşe Durmaz. Lefke Avrupa Üniversitesi sağlık bilimleri fakültesi beslenme ve diyetetik bölümünden 2021 de mezun oldum. Kurum beslenmesinde 1 yıl çalıştım daha sonra kendi kliniğimi açmaya karar verdim. 1.5 senedir aktif olarak Eryaman mahallesi Akcenter Avm de hizmet vermekteyim. Sağlıklı beslenme danışmanlığıve bölgesel incelme hizmetimiz bulunmaktadır. DİYET danışmanlığında ilk hedefim sizlere sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmektir.devamını oku... Adres: Eryaman, 263. Sokak 6/9 Akcenter Avm Etimesgut - Ankara

Senanur Çevik Beslenme ve Diyet Danışmanlık Merkezi

Bahçelievler

Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünde lisans sürecimi şeref öğrencisi olarak bitirdim.

Hacettepe Çocuk Hastanesi, Hacettepe Erişkin Hastanesi, Hacettepe Onkoloji Hastanesi, Hacettepe Hastanesi Mutfağı, Güven Hastanesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi ve Çankaya 3 Nolu Aile Sağlık Merkezinde staj yaparak birçok farklı alanlarda deneyim kazandım.

Kilo almada, kilo vermede, birçok hastalıkta beslenme tedavisinde, yeterli ve dengeli beslenmede bireysel veya kurumsal danışmanlık şeklinde hizmet vermekteyim.

Bilim ışığında öğrendiğim bilgileri sizlerle de paylaşmak isterim.

devamını oku...
Adres: Yukarı Bahçelievler Mah. 54. Cadde (Eski 6. Cadde) No: 26/2 Bahçelievler - Ankara

Diyetisyen Büşra Durna

Ümitköy

Ankara Üniversitesi mezunu olan Diyetisyen Büşra Dağlar Durna Ümitköy'de Valens Terapi'de yüz yüze ve online olarak hizmet vermektedir. Lisans tamamlama tezini iştah kontrolü üzerine yapmıştır (diyetsel liflerin sağlıklı kadın bireylerdeki besin tüketimi, enerji alımı ve postprandiyal iştah üzerine kısa dönem etkileri). Lisans eğitimi boyunca ve sonrasında seminerlere, eğitimlere katılarak ve Cebeci Hastanesi, Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı E.A. Hastanesinde staj yaparak çok fazla tecrübe kazanmıştır.devamını oku... Adres: Valens Terapi - Mutlukent Mahallesi 1957. Sokak No:14 Ümitköy - Ankara

Diyetisyen Kübra Kayış

Kızılay

MERHABA, BEN KÜBRA KAYIŞ!
Üniversite sınavlarına hazırlanmadan önce "Ben diyetisyen olacağım." dedim ve bunun için uğraştım. Diyetisyen olmak için attığım ilk adım Erciyes Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünü kazanmamla gerçekleşti. 4 yıl boyunca kapsamlı bir eğitimden geçtim. Son sınıfta artık Stajyer Diyetisyen olarak Erciyes Üniversitesi Hastaneleri başta olmak üzere çeşitli sağlık ocakları ve yemekhanelerde stajlarımı tamamladım.

Üniversite hayatım boyunca kendimi geliştirebilmek ve yeni şeyler öğrenebilmek adına birçok seminer ve kongrelere katıldım. Hala da katılmaya devam ediyorum.
Farklı bakış açıları kazanıp mesleğimle harmanlayabilmek için Anadolu Üniversitesi Aşçılık programına başladım ve halen devam etmekteyim. Mezuniyetimin ardından online olarak danışan takibimin yanında Star Fit Spor Center'da sizlerle yüz yüze görüşebilme fırsatı buldum. Sağlıklı ve sürdürebilir bir yaşamın vazgeçilmezi olan spor ve beslenmeyi harmanlama isteğim beni pilates eğitmeni olmaya itti.

2021 yılının Mayıs ayında 'Kübra Kayış Beslenme ve Diyet Danışmanlığı' adı altında kendi merkezimi kurdum. Burada sizlerle buluşup hayatlarınıza güzel dokunuşlar yapabilmek benim için büyük bir onur. Gerek yüz yüze gerekse online diyet ile size sağlıklı ve sürdürülebilir beslenmeyi öğretmek ve olayın sadece bir listeden ibaret olmadığını anlatmak en büyük amacım.

Hayatınızdan; diyetten önce, diyetten sonra gibi zaman dilimlerinin kalktığını ve sağlıklı bir yaşamı sürdürerek hayatınıza geçirdiğinizi görmek oldukça keyifli.

Sen de tüm sınırları kaldır ve ön yargılarını yıkarak sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşamın tadını çıkarmak için adım at. Unutma, bu süreçte kazanacağın bütün güzel alışkanlıklar hayatına ve bedenine bir yatırım olacak.

İster online ister yüz yüze her zaman bu yolda sizlerle birlikte yürüyeceğim. Bir tık mesafe ile dünyanın her yerindeyiz.

devamını oku...
Adres: Meşrutiyet Cad. Konur Sokak Özsoy İşhanı Kat 6 No: 25/17 Kızılay - Ankara

Yıldız Diyet ve Danışmanlık Merkezi

Batıkent

devamını oku... Adres: Yeni batı Mahallesi Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk Bulvarı No:24/3K (Botanik Park Evleri ) Batıkent - Ankara

Diyetisyen Ayşe Ildırar

Çukurambar

Andulasyon kızılötesi ısı ve mekanik vibrasyon kombinasyonu ile;

Hücre aktivasyonu ( enerji harcama daha sıkı bir cilt, incelme vb.) sağlar.

Daha iyi bir kan dolaşımı iyileşme hızını artırır, varis ve krampları azaltır.

Lenf akışının hızlanması ile ödem ve selülit tedavisini etkiler.

Edorfin sinyaller ile ağrı yönetimini azaltarak daha esnek bir beden sağlar ve ağrıları azaltır. ( Bel- boyun-bacak)

Gevşeme mekanizmalarinin aktivasyonunu ile uykuya dalmayı kolaylaştırır, stres ve gerginliği azaltır.

Bağırsak hareketlerini artırarak kabızlık problemine yardımcı olur.


Andulasyon pro 3 işlemimiz ise;

Her seansta sıkılaşma ve incelme sağlayarak kilo verim hızını ikiye katlıyor ve 5 farklı prensip ile çalışıyor.


Bölgesel incelme sağlayan diğer cihazımız Emshape nedir?

Emshape vücutta kas oranını arttırırken yağ oranını azaltmaya yarayan bir cihazdır.

Emshape dünyada yüksek yoğunluklu odaklı elektromanyetik dalga kullanarak kasları çalıştırırken yağ yakmayı sağlayan ilk ve tek cihazdır.

Emshape cihazı manyetik olarak kaslardaki sinirleri uyarır. Bu uyarılmaya bağlı ortaya çıkan enerji ihtiyacı, kasların etrafındaki yağlardan karşılanır. Bu şekilde vücutta yağ yakımı gerçekleşirken diğer taraftan kasların geliştirilmesi ve güçlendirilmesi sağlanmaktadır.

Kalça, karın, kol ve bacak bölgelerine uygulanarak bölgesel zayıflama ve bölgesel incelme sağlayan Emshape vücut şekillendirme konusunda çok başarılı sonuçlar vermektedir. Sarkma gibi problemleri de tedavi etmeye yarayan bu uygulama estetik açıdan kişinin güzel bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur. Ayrıca ameliyatsız popo kaldırma, karın kaslarını çalıştırıp uzun süre spor yaparak elde edilecek düz ve şekilli bir karna kısa süre içerisinde sahip olma gibi etkilere sahiptir.devamını oku...
Adres: Ufuk Üniversitesi Caddesi Kızılırmak Mahallesi No:8 Kat:8 Farilya İş Merkezi Çankaya - Ankara

B&A Clinic Sağlık Yaşam ve Gelişimsel Destek Merkezi

Balgat

B&A CLINIC, beslenme ve psikoloji alanlarında insan sağlığına hizmet vermeye Ankara'nın Balgat semtinde Cevizlidere mahallesinde 2023 Haziran ayından bu yana devam eden, sektöre yeni bir soluk getiren; hizmetleri, genç, dinamik ve uzman kadrosu ile gelişmeye ve büyümeye her geçen gün devam eden bir sağlıklı yaşam ve gelişimsel destek merkezidir.

Alternatifli tarifler, kişiye özel egzersiz ve besin takviyesi önerileri ile zenginleştirilmiş takipli online ve yüz yüze beslenme ve diyet danışmanlığı, en gelişmiş ve güvenilir cihazlar ile bölgesel incelme, psikolojik destek ve mental bozukluklar üzerine online ve yüz yüze psikolojik danışmanlık, özel eğitim destek alanlarında multidisipliner yaklaşım benimseyerek çalışmalarını yürüten B&A CLINIC, aynı zamanda kurumlara eğitim ve danışmanlık hizmeti vermekte; beslenme ve psikoloji alanları kapsamında akademik çalışmalarını yürütmektedir. Ek olarak, aile danışmanlığı, çocuk&ergen&yetişkin değerlendirme testi uygulamaları, bebek&çocuk oyun grupları/atölyeleri ve hacamat tedavisi (kupa terapi) hizmetleri verilmektedir.

Psikolog Havvanur Arslan & Diyetisyen Beyzagül Arslan

Dyt. Beyzagül ARSLAN, lisans öncesi eğitimlerinden sonra Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nden 4 yıllık lisans eğitimini tamamlayarak yüksek onur derecesi ile mezun olmuştur. Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Özel Koru Ankara Hastanesi'nde yetişkin hastalıklarında beslenme, Ankara Şehir Hastanesi Çocuk Hastanesi, Kadın/Doğum Hastanesi'nde çocuk hastalıklarında beslenme ve kadın sağlığı alanlarında deneyim kazanmıştır. Doç.Dr. Kübra TEL ADIGÜZEL danışmanlığında 'Sağlık Personellerinin Besin Güvenliği Bilgi Düzeyi ve Sağlıklı Beslenmeye İlişkin Tutumlarının Belirlenmesi' adlı tez ve 'Ankilozan Spondilit Hastalarında Düşük Nişasta Diyetinin Potansiyel Etkisi' adlı seminer çalışmalarını yürütmüştür. Dr.öğr.üyesi Tuğba KÜÇÜKKASAP danışmanlığında yürüttüğü 'Tip 1 Diyabet Çocuk ve Ergenlerde Karbonhidrat Sayımı: Olgu Sunumu' adlı sözel bildiriyi VI. Uluslararası Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kongresi/Sağlık ve Sosyal Hizmetler Öğrenci Kongresi'nde sunmuş, aynı zamanda bu çalışma kongre kitapçığında yayımlanmıştır. Bilimsel Fitoterapi Platformu ve Gastroenteroloji Diyetisyenleri Derneği birlikteliğinde hazırlanıp yürütülen Diyetisyenler İçin Bilimsel Fitoterapi Eğitimi Programı, Commission on Dietetic Registration, EuropeActive, BDA (The Association of UK Dietetians) tarafından onaylı ve akrediteli Uluslararası Fitness Beslenmesi Uzmanlık ve Spor Beslenmesi Uzmanlık Programlarını başarıyla tamamlamıştır. Yaşam boyu eğitime ve sürekli gelişime inanan biri olarak 2020 yılından bu yana II.üniversite kapsamında Atatürk Üniversitesi, Egzersiz ve Spor Bilimleri Bölümü ile eğitim hayatına devam etmektedir. 2023 Haziran ayı itibariyle kurucu ortağı olduğu B&A CLINIC Sağlıklı Yaşam ve Gelişimsel Destek Merkezi bünyesinde yurt içi ve yurt dışı yüz yüze/online diyet danışmanlığı ve bölgesel incelme hizmetleri vermektedir.

devamını oku...
Adres: Cevizlidere Mahallesi 1245 Sokak 3/A Çankaya - Ankara


1. Tarçın Çayı

Kan şekerinin kilo vermek üzerinde doğrudan etkisi vardır. Çünkü tamamen ne kadar aç ve enerjik olduğunuzu etkiler (enerjik hissederseniz, egzersiz yapmak isteyeceksiniz!). Kan şekeriniz dengede ise orantısız bir iştaha sahip olmazsınız. Bu yüzden de vücudunuz yağ depolamak yerine onu kullanmaya meyilli olacaktır. Tarçının kan şekerini dengelemek konusunda etkisi tartışılırken, günden güne daha fazla çalışma tarçının kan şekeri seviyesini yönettiğini göstermektedir. O zaman bir yudum baharatlı tarçın çayına ne dersiniz?

İhtiyacınız olan:

-1 çay kaşığı toz tarçın
-1 çubuk tarçın
-2,5 kg taze su

Tarifi:

Bir fincana tarçını koyun ve daha sonra kaynayan suyu üzerine dökün. 15 dakika boyunca demlenmesini bekleyin. Günde bir iki kere için.

2. Ginseng

Ginseng, panaks türüne aittir. Birçok farklı türde ginseng olsa da, çalışmalar Amerikan(Panaxquinquefolius) ve Asya veya Kore ginsengi üzerine yapılmıştır (Panax ginseng.). Hantal metabolizmaları canlandırdığı bilinse de, bu tanım tam anlamıyla doğru sayılmaz. Ginseng'in en güzel yönü bitkinlikle savaşmayı sağlaması ve enerjiyi arttırmasıdır. Enerjiniz yoksa egzersiz yapmanız hakikaten çok zordur. Egzersiz olmadan, sağlıklı kilo vermek nerdeyse imk ansızdır. Enerjiyi arttırmanın yanında, kan şekerini dengeler ve böylece iştahla, enerji dengesi de etkilenir.

İhtiyacınız olan:

-1 çay kaşığı doğranmış Amerikan veya Kore ginsengi
-Taze su
-Organik bal/limon (isteğe bağlı)

Tarifi:

Her fincan su için yaklaşık bir çay kaşığı olacak şekilde kökleri kesin. Kaynamış suyu hazırlayın ve ginsenge dökün. 5 ile 9 dakika arasında demlenmesini bekleyin. İsterseniz bal ya da limon ekleyin. Günde bir iki kere içebilirsiniz.

3. Gül Yaprağı Suyu

Gül yaprağı suyunun faydaları bilinse de çoğu göz ardı edilmektedir. Gül yaprağı çok kibar düretik özelliğe sahiptir. Düretikler de böbrekleriniz üreye daha fazla sodyum (tuz) koymasını tetikler. Bu fazla tuz kanınızdan suyu çekip, dolaşım sisteminizdeki su miktarını azaltıyor. Kalıcı bir kilo verme çözümü değildir. Fakat daha fazla su içmenizi sağlar ve böylece de kilo vermeniz kolaylaşır. Tetikleyici özelliği de hayatınızda yeni bir çözüm olarak görülecektir.

İhtiyacınız olan:

-Bir avuç kuru ya da taze gül yaprağı
-Damıtılmış su (yaklaşık 1-2 fincan)
-Kapaklı bir kap
Not: Taze gül yaprağı hiçbir kimyasal taşımamaktadır. Bu yüzden de bu hafif içeceğin hem sağlığınıza hem de damağınıza katacağı lezzeti göz ardı etmeyin. Ve vücudunuzda yaratacağı mucizeyi gözlemlemek için zaman kaybetmeyin.

Tarifi:

Kabı ocağa koyun ve içine gül yaprağını ekleyin. Ayrıca üzerini kapatacak kadar su doldurun. Birazı su yüzeyinde bulunursa sorun olmaz. Daha sonra da kapağı sıkıca kapatın ve yapraklar rengini suya verene kadar yavaş yavaş kaynatın. Bu da 15-20 dakikaya denk gelmektedir. Bir kavanozun içine koyacağınız bu sıvıyı, buzdolabında 6 güne kadar tutun ve aç karna sabahları bir ya da yarım fincan için.

4. Yeşil Çay & Zencefil

Yeşil çay yıllardır kilo vermek için yardımcı bir içecek olarak sunulmuştur. Ve bununla ilgili araştırmalar hala daha devam etmektedir. Bazı araştırmalar bir sonuca varamazken, diğer araştırmalar yeşil çayın kilo vermeye yararlı 3 bileşeninin olduğunu tespit etmektedir. Bunlar kafein, kateşin ve theanindir. Kafein vücut sisteminizi tamamen harekete geçirir ve metabolizmadahil birçok vücut sürecini hızlandırır.

Kateşin de anti oksidan olarak bilinir ve siyah çaya oranla yeşil çayda daha fazla bulunur. Bunun nedeni de iki çayın farklı süreçlerden geçmiş olmasıdır. Ayrıca kateşin sayesinde vücuda daha az yağ alınır. Theanine ise bir amino asittir. Yeşil çaydaki bu amino asit sayesinde de dopamin hormonu yani "mutlu" olmamızı sağlayan kimyasal salgılanır. Bu sayede hem rahatlarsınız hem de mutlu olursunuz. Stresten dolayı yemek yemeğe meyilliyseniz, bu kullanışlı olacaktır. Kafeine de denk gelmektedir. Böylece tüm asabiyeti almış olmazsınız. Yeşil çaya eklenen ginger de sindirimi kolaylaştırır. Bu çaya çok az tatlandırıcı ya da süt ekleyebilirsiniz.

İhtiyacınız olan:

-1/2 Zencefil kökü
-1 çay kaşığı yeşil çay
-8 ons su
-Katkısız, organik bal (isteğe bağlı)

Tarifi:

Yeşil çayı ve zencefili kaynamış suyla demleyin. Yeşil çayın çok fazla demlenmesi, acı bir tat bırakır. Bu yüzden yeşil çayı 3-4 dakikadan fazla demlenmeye bırakmayın. Tatlandırmak için biraz bal koyabilirsiniz. Ama süt ya da şeker eklemeyin. Günde bir ya da iki bardak yeşil çayı aç karnına içebilirsiniz.

5. Karahindiba ve Nane

Karahindiba ve nane çayı karaciğerinizi sağlıklı tutmaya yardımcı olacak muhteşem içeceklerdir. Karaciğer inanılmaz bir organdır. Karaciğer sadece vücudunuzun detoks yapmasını sağlamaz, ayrıca metabolizmayla ilgili birçok süreçte önemli bir etkiye sahiptir. Yağ ile ilgili olan kısımda, karaciğer yağları parçalar ve kullanabilir enerjiye çeviren hücrelere sahiptir. Bu hücreler ayrıca safranın akışından sorumludur. Safra da yağların parçalanmasını ve emilimini sağlar. Karbonhidrat metabolizmada, karaciğer kan şekerinizin sabit kalmasına yardımcı olur. Bu yüzden, enerjiyi üst düzeyde tutar ve iştahı düzenler. Karaciğerin yararı bu şekilde uzayıp gider. Fakat önemli olan karaciğerinizin kilo vermenizi sağlamasına yardımcı olmasıdır. Çünkü bu yağlarla başa çıkmakta ve onların emilimini sağlamakta önemli rol oynar. Karahindiba venane de karaciğerinize yardımcı olur. Karahindiba, karaciğer koruyucu bileşenlere sahiptir. Bu yüzden de karaciğere gelecek zararları önler.Nane ve karahindibaotomatik olarak karaciğerdeki safranın oluşmasını tetikler ve besinlerin sindirimi ile emilimini sağlar. İkisini karıştırın ve güçlü karaciğer koruyucu çay elde edin.

İhtiyacınız olan:

-1 çay kaşığı kurukarahindiba yaprakları
-1 çay kaşığı kurunaneyaprakları
-Su
-Limon (isteğe bağlı)

Tarifi:

Bir fincan kaynamış suyu karahindiba venanenin üzerine dökün. Daha sonra demlenmeye 5-10 dakika bırakın. Demlendikten sonra da isterseniz limon dökün ve günde iki kez bir fincan için.Bunu ayrıca tazekarahindiba yaprağı/kökleri ve tazenane ile de yapabilirsiniz. Taze yaprakları tercih ettiğinizde, kesinlikle kimyasal barındırmadıklarından emin olabilirsiniz. Bu özellikle karahindiba için önem taşımaktadır. Eğer karahindibayı düzenli olarak kullanacaksanız, ekmenizi tavsiye ederim.

6. Adaçayını Yudumlayın

Yoğun bir dünyada yaşıyoruz ve çoğumuz da günlük hayatta birçok nedenden dolayı stres yaşıyoruz. Gerçek olan şu ki vücudumuz sabit strese alışık değil ve stres kilo alıp vermemize baş etken olarak gösterilebilir. Stres altındayken, vücut kortizol salgılar. Kortizol da streoit hormonudur. Bu hormon kan şekeri seviyesini etkileyelebilir (böylece iştahı da etkiler) ve yağ yerine enerjinin depolanmasını sağlar. Nöropeptit Y stresle ilgili nörokimyasaldır. Salgılandığında yağ dokusunun büyümesine neden olur ve ayrıca iştahta da artış olur (enerji kolaylıkla yağ olarak karın bölgesinde depolanır). Stresi azaltmanın bir yolu daha fazla adaçayı tüketmek olabilir. Adaçayı hem vücut hem de akıl üzerinde rahatlatıcı etkiye sahiptir. Sakinleştirici ada çayı yapmak ya da sadece pişirdiğiniz yemeklere bile eklemeniz stresle baş etmek için bir yöntem olmalıdır.

İhtiyacınız olan:

-Bir avuçtazeadaçayıVEYA 2 çay kaşığıkuruadaçayı
-Kaynamış su
-Limon (isteğe bağlı)

Tarifi:

Adaçayının üzerine kaynamış suyu ekleyin ve 4-5 dakika demlemeye bırakın. Demlendikten sonra süzüp, eğer isterseniz limon ekleyin ve günde bir iki kez için.

7. Sakız Çiğneyin


Sakız çiğnemek hem beyninizi hem de karnınızı kandırmak için muhteşem bir hiledir. Sakızın tadı iştahınızı azaltır ve sağlıksız abur cuburdan sizi uzak tutar. Ayrıca tükürüğünüzün artmasını sağlar. Bu da yağ yakımı için önem taşımaktadır.

İhtiyacınız olan:

-1 doğal şekersiz sakız

Tarifi:

Bir şeyler çiğnemek istiyorsanız, ağzınıza sakız atmanız herzaman için daha iyidir.

8. Rutine Sahip Olun (ve değiştirmeyin)

Bana göre bir rutine sahip olmak, kilo verirken sahip olmanız gereken üç şeyden biridir. Diğerleri egzersiz yapmak ve iyi beslenmektir. Eğer bir rutine bağlı olmazsanız, sonuçları göremezsiniz ve şevkiniz kırılır. Fakat bir rutine sahip olmaya alışmak birçok sorunu çözümler.

9. Sadece Su Ekleyin

Kilo vermek ve sağlıklı beslenmenin en önemli öğelerinden biri su içmektir. Sindirim için önemli olan bu besini tüketmelisiniz. Fakat günümüz şartlarında saf suyu içmek mümkün olmadığı için, düzenli beslenme ile de gereken suyu elde edebilirsiniz. Böylece kalori yakmanız da daha kolay olacaktır.

İhtiyacınız olan:

-8 bardak tazesu

Tarifi:

Günde en az 8 bardak su içiniz.

10. Hindistan Cevizi Yağı (yağ yerine kullanılmalı)
1970lerde ve 80lerde, obezitenin temel nedenlerinden biri olarak doymuş yağlar gösterildi. Hindistan cevizi de diğerleri arasından kendini kurtardı. Yarattığımız daha sağlıklı alternatif nedir? Trans yağlar. Fakat Hindistan cevizi yağı trigleserit olarak adlandırılan eşsiz yağa sahiptir. Ve bu da enerjiyi (aka kalori) daha etkili kullanmaya yardımcı olur. Vücut tarafından emilirler ve doğrudan karaciğere gönderilirler ve orada enerji olarak kullanılırlar.

Oturup Hindistan cevizi yemek elbette kilo vermek için uygun bir çözüm değildir. Ama yağ yerine bunu kullanmak iyi bir seçimdir. Buna ek olarak sadece Hindistan cevizi inanılmaz şekilde iştah kesicidir. Hindistan cevizi sayesinde enerji seviyeniz yükselecek ve egzersiz yapmak, dışarda dolaşmak ve dışarı çıkmak artık içinizden gelecektir.

Yapılan araştırmalara göre de iştah azalır ve metabolizma da hızlanır.

İhtiyacınız olan:

-2 yemek kaşığı sade çekilmiş Hindistan cevizi yağı

Tarifi:

Günde iki kez bir yemek kaşığı Hindistan cevizi yağını alınız. Yemekten önce, yemek boyunca ya da yemekten sonra alabilirsiniz. Eğer yiyeceğiniz yemeklerin oranını düşünüyorsanız, yemekten önce yemenizi tavsiye ederim. Ya da sizin için vazgeçilmez olan tatlıysa, yemekten sonra alınız.

11. Sade Yoğurt ve Bal

Atıştırma ya da kahvaltı için mükemmel bir çözümdür. Yoğurt ve balı bu şekilde düşünmediğinizi tahmin edebiliyorum. Yoğurttaki probiyotik özellik sayesinde sindirim sistemi harika bir şekilde çalışmaktadır ve vücut içinsağlıklı bir denge oluşturmaktadır. Ayrıca yağ yakılmasını da kolaylaştırmaktadır. Sindirim sisteminiz gereken bir şekilde çalıştığında, vücudunuz daha iyi çalışır. Böylece de kilo alma olasılığın ortadan kalkar. Bal sadece doğal tatlandırı olarak kullanılabilir ve son derece sağlıklıdır. Ayrıca bu atıştırmadan sonra kendinizi aşırı derecede yorgun ya da aşırı tok hissetmezsiniz. Dışarda satın alacağınız meyveli yoğurtları tercih ederken mutlaka etiketi okuyun. Çünkü içindeki katkı maddeleri kilo almanızı tetikleyebilir.

İhtiyacınız olan:

-1/2-1 fincan sade (vanilyalı değil ) yoğurt
-1 kaşık organik bal, veya tadımlık miktarda olabilir

Tarifi:

Kahvaltıda ya da atıştırma olarak yiyin. Tatlandırmak için biraz bal ekleyebilirsiniz. Ayrıca taze meyve ya da yulaf eklemekten çekinmeyin.

12. Yeterince Uyuyun

Vücudumuz karmaşık sistemdir ve birbirine bağlı bütüncül yapıya sahiptir. Vücudun bir uyum içinde çalışması için her sürecin yolunda gitmesi ve bir denge oluşması gerekmektedir.Çalışmalara göre sadece 4 gün düzensiz uyku bile insülin direncinin artmasına neden olmaktadır. İnsülin hassasiyeti, obez ve diyabet hastalarında yüzde otuz civarındadüşmektedir. Doğru miktarda aldığınız uyku, kilo vermenizi de kolaylaştırmaktadır.

13. Karabiber ve Limon Suyu

Kilonuzu kontrol altına almak için başka bir yöntem de karabiber ve limon suyu olacaktır. Karabiberin içindeki aroma da vücuttaki yağın genetiğine etki edebiliyor. Böylece kandaki yağ seviyesini de azaltabiliyor. Ayrıca yiyeceklerden alınan besinlerin emilimini de kolaylaştırmaktadır. Limon suyu da sindirimi kolaylaştırmaktadır.

İhtiyacınız olan:

-Birkaç yaprak taze karabiber
-yarım limonun suyu
-Taze su

Tarifi:

Limon suyu, su ve karabiberi karıştırın. Yemeklerden sonra bir kez için.

14. Su Kabağı Suyu

Su kabağı kilo vermek için uygun bir seçenektir. Su kabağı hem iştahı azaltır hem de yüksek lif oranına sahiptir.

İhtiyacınız olan:…

-1 fincan su kabağı suyu
-Küçük limonun suyu

Tarifi:

Canınız bir şeyler yemek istediğinde soğuk bir bardak kabak suyu içiniz.

15. Daha Çok Yiyin(ve neden yeme ihtiyacı duyduğunuzu da anlamaya çalışın)

Sürekli yeme ihtiyacı duyuyorsanız, mutlaka iyi besinlerle beslenin. Öğünlerinbizi 5-6 sefere arttırın ve abur cubur yemekten uzak durun. Ayrıca neden yemek yediğinizi tespit edin. Sıkıntıdan mı, sinirden mi yoksa stres yüzünden mi yemek yiyorsunuz? Karnınız gurulduyana kadar yemek yemeğe yönelmeyin.

16. Elma

Günde bir elma hayatınızdan kiloları uzak tutar. Diğer sebze ve meyvelere yönelmek yerine elma yiyin. Kilo vermek konusunda daha çok etkisi vardır. Ayrıca lif bakımından zengin olması ve iştahı düzenlemesi de önem taşımaktadır.

İhtiyacınız olan:

-1-2 tazeelma

Tarifi:

Elmayı güzelce yıkayın ve dilimleyn. Gün içerisinde tüketin. Kabuklarını soymayın. Çünkü lif oranı yüksektir.

17. Kuşkonmaz Tüketin

Meyveleri ve sebzeleri mevsiminde tüketin. Kuşkonmazın mevsiminde tüketin. İçerisinde bulunan lif oranı iştahınızı da azaltır. Çok fazla vitamine sahiptir ve kan şekerini düzenler. Ayrıca diüretik bir etkiye de sahiptir.

İhtiyacınız olan:

-1 bir demet kuşkonmaz
-Su

18. Lokmalar arasında çatalınızı ya da kaşığınızı tabağınıza bırakın


Beyin tokluğu yirmi dakikada algılar. Bu yüzden de yemek süresini uzatmak için lokmaları küçük küçük alın ve yavaş yiyin. Bu da kilo kontrolü için önem taşımaktadır.

19. Keten Tohumu Tüketin

Keten tohumu sindirim sisteminizi harekete geçirir. Ayrıca kolesterolü ve aynı zamanda da kan şekerini düşürür.

İhtiyacınız olan ise bir kaşık keten tohumudur. Günde bir kere bir kaşık keten tohumunu sade olarak ya da mısır gevreği ile tüketebilinirsiniz.

20. Devam et ve bu çikolatayı ye

Çikolata krizinden kurtulmanın en kolay yöntemlerinden biri de siyah çikolatadır. Bu çikolata %70 kakaodan oluşmalıdır. Aksi takdirde kilo aldırma olasılığı daha fazladır.

İhtiyacınız olan:

-70% koyu çikolata

Tarifi:

Yemekten sonra başparmağınız büyüklüğünde bir parça tüketebilirsiniz.

21. Fasulye


İçinde bulunan protein ve lif fasulyeyi önemli kılmaktadır. Fasulye yiyerek hem sindirim kolaylaşır hem de iştahınızı kontrol edebilirsiniz. Ayrıca kolesterolü de kontrol edebilirsiniz.

İhtiyacınız olan:

-1 fincankurufasulye
-3 fincan su

Tarifi:

Üzerini kapatacak kadar su koyup kaynatın ve üzerine biriken köpüğü dökün. Daha sonra süzüp salatanıza ekleyebilirsiniz.

Sonuç olarak kilo verirken bir mucize söz konusu olmadığını biliniz. Yapmanız gereken ise yaşınızı, geneteğinizi ve cinsiyetinizi göz önünde bulundurmanız ve kendiniz için bir plandır.